1 Temmuz 2010 Perşembe

inhale, exhale...

Bugün hayatımın gelmiş geçmiş en sportif günüydü bence. sabah köründe kalktım sağlıklı yaşayan insanlar gibi. güzel bir kahvaltının ardından önce 25 dakika stretching, sonra 25 dk gymnastics sonra 25 dakika back stretching sonra 50 dakika thai massage ile stretching.... sonra bittimmm. ilk stretching dersinde aman kolaydır nolcak alttarafı esniyorsun diye girdim, sucuk olup cıktım, yetmedi sonrak, gym dersinde baya ayrobik yaptım... hani eskiden tv de mor tayt üstüne mavi mayolu sacında bantlı kadınların yaptırdığı cinsten. zıpla zıpla imanım gevredi, bi 2,5 ton ter de orda attıktan sonra dedim sırtım cok agrıyor bari sırt egzersizlerini de yapayım bitsin zaten sonra masajım var.  Fakat tabi birincisi hiç alışık değilim bu kadar yorulmaya, back stretchingde bir ara gözlerim kararıyordu, ama yılmadım her hareketi hakkını vererek yaptım. valla yaptım. ikincisi Thai massage sandığım gibi "oh yan gel yat biri de seni mıncıklasın rahatla" masajı değilmiş. yere mindere yatıyosun eşofmanlarında, adamın teki tüm vücuduyla senin üstüne çıkıp kolunu bacağını kırarcasına esneme hareketleri yapıyor. "canım acıyor" diyorsun "yess yess everybody hurts" diyor," ölüyorum be adam kill me now" diyorsun, "I know, its goood şöönnn şöönn" diyor... en son belimin üstünde yürürken allah dedim gitti bel, işin yoksa şimdi uğraş hastanelerle ameliyatla, kırıldı yani başka yolu yok....derken oturabilirsin dedi. o an sandımki bu sefer omuzlarımda amuda kalkacak adam. amaa onun yerine bir masaj yaptı omuzlara ve boynuma, yok böyle bişey, değermiş dedim kendi kendime ve kelebek gibi çıktım ordan...

bir farklılık daha bugün havaların güzel olması şerefine yemek açık büfe ve dışardaydı. "havalar 5 gündür 1800 derece anak bugün mü dank etti" diyecektim, atmasınlar beni burdan diye sustum. fakat rejim yapmaya çalışan insanlar için açık büfe baya bi challenge. ilk önce kibar olayım dedim ilk tabaga salatalardan koydum, kibar kibar yedim. ama gözüm patateste krepte. planda ikinci tabakta da salataya yuklenıp dıgerlerınden de tepeleme bir kucuk dagcık olusturup son 5 gunun acısını cıkartmaktı kiiii, tam sinsice sıraya gırdım doktor kadın şöyle dedi" tabagınızın yarısı sebze yarısı diğer yemeklerden olacak, eğer sebzeleri yediyseniz sadece bir parça krep alın!" şimdi, patates sebzemii değil mi? ay bir de beni kreplere doğru yönlendirmez mi, kaçtı patatesler. yoktu öbür tabağımda patates frolayn diycem ama korktum tabi helgadan, krepe razı geldim. krep dediğim de kepekli krep içi salatalık. ama ne yalan söyleyeyim güzeldi, afiyetle de yedim. bir iki 90 yaşında arkadaş da edindim o esnada (masa paylaşmaca). 
Sonra da doktor randevum vardı. test sonuçlarım gelmiş. hepsi gayet iyi dedi. sadece sanıyorum buraya gelmeden önce son 3 gün şekere dayanmışsın dedi. adam münecim... nerden bildi benim yediğim starbucks berlinerleri, kekleri muffinleri... tabi rezerv yapmak lazım açlık geliyor içgüdüsüyle son 2 gün ne bulursam yedim. Bunu da burda itiraf ediyorum baylar bayanlar. "benim adım zeynep karabeyoğlu ve ben bol kalorili birşey görümmü affetmem."

bütün bunların dışında iyiyim, biraz baş ağrısı çekiyorum ki normal diyorlar, geceleri de zor uyuyorum ama genel anlamda iyiyim. Durmak yok yola devam...:) (ha evet kilo da veriyorum pek şahane şekilde izninizle)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder