21 Ağustos 2010 Cumartesi

Writer's block

son günlere geldikçe yazacak birşey de bulamıyorum...gün sayıyorum, dakika sayıyorum ama yazacak birşey bulamıyorum.

Bu aralar 50'lerin 60'ların müziklerine sardım onları dinleyip ozamanlarda olmanın nasıl birşey olabileceğini düşünüp duruyorum..Johnny Cashler, wylon jenningsler, The Beatles, Roy Orbisonlar, Elvis ve niceleri hepsi o zamanlarda çıkmışlar ortaya ve müzik dünyasında bir çığır açmışlar. Hayatları hepsinin ayrı ayrı enteresan... hepsi bir arada ama hepsinde ayrı bir macera, bir hikaye... bilmiyorum neden çok etkilendim o zamanların dünyasından...bu aralar sadece bunu düşünüyorum...

Belki bir de dönünce hayatımda ne gibi değişiklikler yapacağımı...

Bazen de ne kadar şanslı olduğumu...

Dün bir kadıncağızla tanıştım burda. Mareka. Yunan asıllı ama Londra'da yaşıyor gençliğinden beri. Kadın'ın bir hayat hikayesi var ki Hollywood screenwrites halt etmiş. Ve bugün, onca şeyi yaşadıktan sonra Mareka hala burda ve bunları bize esprili bir şekilde anlatmayı başarıyorsa, zor hayat değil zayıf insan vardır demek geliyor içimden. (Doğal felaketler, açlık, sefalet gibi forcemajeur şeylerden değil özel hayatın getirdiği zorluklardan bahsediyorum aslında)

kadın 19 yaşında evlenmiş. Kendi ozamanlar aktris ve mankenmiş. çok güzel bir kadınmış. kocası da zamanının en beğenilen önemli kişilerinden biriymiş. Adam Marekanın peşinden aylarca koşmuş sonunda evlenmeye ikna etmiş. Hatta kendini 6. kattan atmayı bile göze almış Mareka için. fakat kısa bir süre sonra kadına çok kötü davranmaya başlamış. yeri geldiğinde dövmüş, zaman zaman aşağılamış küçük düşürmüş arkadaşlarının önünde. Fakat bir yandan da kadının gitmesine izin vermiyormuş. Manipulasyon olayı. ama bütün bunlardan daha vahimi, adamın 30 sene sonra ortaya ancak çıkan büyük bir sırrı varmış. Adam hem homoseksuelmiş hem de Pedofil...15 yaşındaki boyfriendine Marekanın sahne kostümlerini, mücevherlerini, peruklarını çalıp giydiriyormuş, hediye ediyormuş, akşam eve geldiğinde de erkekliğini ıspatlamak için kadını abuse ediyormuş. hatta bir ara bir psikolog ayarlayıp kadına şizofren ilaçları aldırtıp azkalsın ölümüne sebep oluyormuş. bütün bunlar ortaya çıktığında ve kanıtlandığında da kadının kapısında ağlayıp özür dileyip onu geri alması için yalvarmış. Meğer çocukluğunda babası tarafından tacize uğramış adam defalarca...

Mareka bugün tam 9 senedir ayrı kocasından ama henüz boşanmayı finalize edememişler. heyecanla onu bekliyor, özgürlüğünü istiyor. Ama buralara gelmiş, kendine bakmaya, kendini iyi hissetmeye, hayatın 50 sinden 60 ından sonra da devam ediyor olduğunu ıspatlamaya. Bütün bunları gülerek anlatıyordu dün... nasılsa geçt kurtuldum hayattayım atlattım diyor. artık beni daha fazla üzmesine gerek yok diyor. Taktir ettim. Güçlü kadınmış. Şimdi kafadan kontak havası var ama o da onun survival gear ı olsa gerek. Yadırganamaz.

Şimdi hayatını bir ghost writer bulup kağıda dökmek sonra da filme dönüştürmek istiyor. umarım başarır.

işte dün de bunu düşündüm...

Bugün, yarın ne getirir bilinmez. ama gelecek olan herneyse göreceği de var orası kesin.

.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder