- sinyor, el frenos ?
.........
Bindik gidiyoruz.
Tüyo No.1 : Yedi kişilik yatağı olan karavana 7 kişi binmeyiniz, mümkünse max 4 kişi bininiz. eşyaları koycak yer kalmıyor heryer yatak.
İlk iki günümüz Barcelona'da geçiyor. Karavan parkta komşularımız tam tatilci. Çadırlar, sıvalı paçalar, atletli amcalar, commun tuvaletler. Bizim de aşağı kalır yanımız yok. Çıkarıyoruz katlanan masayı plastik sandalyeleri, sabah kahvaltısında baguette ekmek, Jamon ( yummmm) ve domates ler havada uçuşuyor. Etraf çayır çimen, karşımız deniz, kum...
Tüyo No.2 : denizin kumun toprağın olduğu yerde karavana ayakkabıyla binilmese daha iyi olcakmış. Gavur önüne paspas sermiş ayakkabıları çıkarıp giriyor, biz ise ya allah bismillah. Karavanın içinde bi sen eksiksin Nihat Doğan, başka her tür bok var anasını satayım.
Güzel restoranlar, ayak kol bacak kafa üst üste uyumalar, bol yürüme, az yağmur, çok rüzgar eşliğinde iki gün geçiip gidiyor...İstikamet Tarragona üstünden Valencia, ama bu kez "gece otelde kalalım" haykırışları içinde kendimizi Valencia'da bir otele atıyoruz. Butik bir otel. Muazzam şık, 5 yıldızlı ayıptır söylemesi ama epey de ucuz. Karavanı otelin kapısının az ilerisine partk edip tatilciler edasıyla check in yapıyoruz.
-sinyor, piscina?
7 ayı yavrusu havuza koşuyor, hayatlarında görmemiş gibi şen ve mutlular...O gece uykular nefis, üst baş pırıl...ohhhhhh. sabah kahvaltıda yan masadan "kim bunlar yahu" sorusu ve garsonun" onlar karavanla geldi" yorumu...Bir gece otel yeter, bu gece karavanda kalalım diyor ve check out ediyoruz.
Valencia'yı bisikletle turluyoruz...Pırıl pırıl bir şehir, mis gibi bir hava, bomboş sokaklar. I heart Valencia!
Tüyo No.3 : 7 kişiyseniz ve 4 kişi bisiklet kiraladıysanız ve sonra geri kalan 3 kişiyle buluştuysanız, geri dönüş için hiç uğraşmayın taksi çağırın. iki kişi bir bisiklet denkleminde bi küçük sıkıntı var, ben size sonra anlatırım.
3. durak Alicante. Orda da bir gece otelde kalalım diyoruz hep bir ağızdan çoşkuyla. Bu kez 4 yıldızlı, ama eskisinde de ucuz. tam da Casinonun yanı. akşamma çınçın anlayacağınız. Şıkır şıkır giyinip rulet masasında buluyoruz soluğu, erkekler artiz, kızlar şans meleği...(ellerim bomboş yüreğimde bir sızı korosu eşliğinde çıktık olay mahalinden)
Tüyo No. 4 : Alicante şirin bir yer, ama bir Valencia asla değil ve Tarragona'da da plajdan başka bi b.. yok a..! (Bu seyahat hepimizi bozdu)
Dönüşe geçiyoruz. Tüm gün yolumuz var. Yolda üzüm bağlarında piknik olsun, vinyard olup şarap tadıp peynir yiycez sandığımız yerin şarap dükkanı çıkması olsun, en son yediğimiz restorandan karafatma çıkması olsun macera dolu bir yolculuk oluyor dönüş yolu...
Son gün yine Barcelona, Bu kez karavanı veriyor ve 3. otel gecemizi ayarlıyoruz. Havamız bu ya yine 4 yıldızlı otel seçiyoruz. Karşımıza çıkan otel, bırak 4 yıldızı bana kalırsa -2 yıldızlı. köhne, çirkin abuk bi otel. Neyse neyse karavandan iyidir diyerek avunuyoruz. Paellalar gelsin, sangrialar gitsin geçiyor son gün de rüzgar gibi ve karavanımızla vedalaşıyoruz. son gün birinin, karavanımız park halindeyken vurdu kaçtısıyle depozitimiz de bi tarafımıza kaçıyor ayıptır soylemesi, elimize fotoğraflar, akıllarda anılar dönüyoruz memlekete...
İşin aslı şu ki herkes memnun kaldı bu seyahatten. Karavanmış otelmiş çok da önemli değil aslında. Maksat beraber olmak. Keyif yapmak.
Ye, iç, eğlen bizim mottomuz... eh çok yedik, çok içtik, çok eğlendik. Daha ne olsun. Bana kalırsa yaşanılası bir deneyim oldu. Tavsiye bile ederim. Modern Survivor : Karavan!
Not: tabiki Sagra de familia, Gaudi'nin yaptığı evler, kendi evi, yaptığı park filan gezildi ...O kadar da tatilci değiliz, biraz kültür yapıştı bi yerlerimize o veya bu şekil...
Adios!